image
ZİHİN ENGELİNE BAĞLI DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI

Zihin engeli bireyin normalde yapabileceği işlevlerde belirgin derecede sınırlılık yaşaması ile ilgilidir. Zihin engeli bulunan çocukların başlıca iki alanda kendi yaş düzeylerinin belirgin derecede altında performans gösterdikleri görülmektedir. Bunlardan birisi, zihinsel işlevler, diğer bir ifadeyle zeka; ikincisi ise uyumsal işlevler, diğer bir ifadeyle bağımsız olarak yaşayabilme ve sosyal durumlarla baş edebilme becerileridir.

Zihin engelli olan bireylerde dil ve konuşma problemleri yaşıtlarıyla kıyaslandığın da daha yaygındır (Eripek, 2005). Bilişsel yetenekler ile dil gelişimi arasındaki yakın ilişki dikkate alındığında bu, beklenilen bir durumdur. Konuşma problemleri genellikle artikülasyonda zorluklar ve konuşma akışında bozukluklar olarak görülmektedir ( Eripek, 2005).

Normal çocuklarda dil gelişimi ve bilişsel gelişim arasındaki ilişki ilgi uyandıran ve araştırılan bir konudur. Zeka geriliğine sıklıkla eşlik eden dil ve konuşma problemleri genellikle artikülasyonda zorluklar ve konuşma akışındaki bozuklukların yanı sıra dilin bileşenleri (fonoloji (sesbilgisi), morfoloji (biçimbilgisi), sentaks (söz dizimi), anlam, kullanım) boyutuna dayalı olarak ortaya çıkan dil bozuklukları gecikmiş gecikmiş dil gelişimi ve sınırlı sözcük dağarcığı olmaktadır. Bu sorunlar arasında yaygınlık oranı en yüksek dil ve konuşma sorunu artikülasyon ve fonoloji bozukluklarıdır (Bleile, 1984). 

Son yıllarda zihin engelli bireylerin dilleri üzerine yapılan araştırmalar, dilin sadece belirli bileşenlerine değil, aynı zamanda tanımlanmış etiyolojiyi ve hızlı biyolojik gelişmeleri de göz önüne almaktadır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar tedavi için son derece önemlidir. Bu sayede öncelikle, bireyin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek için dilin pragmatik, semantik, sentaks ve fonoloji bileşenleri ayrı ayrı değerlendirilir. Daha sonra; çocuğun eksik olduğu yönlerini geliştirmek için gelişimsel yaklaşım uygulanır. Üçüncü olarak, elde edilen verilerden yola çıkarak çocuğa uygun dil girdisi ve okul öncesi dönemden başlayarak ergenlikten sonra dahi devam edebilecek terapiler yapılmalıdır.